4 ağustos 2010 fenerbahçe young boys maçı

entry322 galeri
    285.
  1. fenerbahçe taraftarı olmamama rağmen, üşenmeyip gidip kadıköy'de izlediğim maç. yollarda sefil olmaya değmezmiş. ilk maçı televizyondan seyredip yorumlamaya çalıştıktan sonra, bir kaç detay dışında televizyondan da aynı şeyleri görebileceğimizi öğrenmiş olduk. bekir, bilica, baroni vs. tamamen ayrıntı gibi duruyor. evet kötü oynayan 8 oyuncu vardı dün akşam, ama en büyük fark iki takımdan birisinin sahada ne yapacağını bilmesi diğerinin ise bilmemesi idi. orta sahada yaklaşık 1000 metrekarelik boş bir alanı hızlı paslarla çok rahat geçti isviçreliler. sürekli dörde dört yakaladılar savunmayı, zira ilerideki altılı hiç geri koşmuyor. aykut hoca'nın alex'i oyundan almasını anlayabiliyorum zira kendisi hem oyunda hiç yoktu, hem de aykut hoca'nın sisteminde olması çok zor. stoch bu sefer de takımın iyilerindendi ancak süper alakasız bir kartla takımı on kişi bırakıp ihanet etti. fenerbahçe'nin camia olarak önünde iki seçenek var, ya hocaya tahammül edip sabırla başarı bekeleyecekler, ya da eski tas eski hamam devam edecekler. burada hocanın ismi aykut, zico, oğuz vs. önemli değil, mentalitenin değişmesinden bahsediyorum. ayrıca haddime düşmez ama taraftarların oyunculara daha adil davranması gerekiyor bence. zira selçuk, kapasitesi sınırlı, yetenekleri belli ama hakikaten yırtıyor kendini ve baroni varken kesinlikle onbirde oynar, ancak taraftar sürekli kendisine tepkili. öte yandan baroni, emre, dia ve özellikle alex inanılmaz top kabı yapıyorlar ama kimse bir şey demiyor. son olarak, dia'yı çıplak gözle izledikten sonra söyleyebileceğim şu ki, ilk maçları ile topçuları değerlendirmek istemem, zamanla uyum sağlayacak, hatta çok yararlı olacak olabilir ama yetenek olarak kazım kendisinden çok daha ileride.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük