kitaptan bir alıntı:
... ben aşık oldum, biliyorum insanların kınayışlarını. hiçbir din yasaklamamış aşkı, hiçbir bilge yahut öğreti de. ama biz kendimize yasaklamışız nedense. .... müslümanlar da ayıp saydılar aşkı ve hala ayıplıyorlar aşıkları. onlar için varsa yoksa mecazi aşk. iki kalbin, haydi diyelim iki bedenin birbirini sevmesinde ne kötülük olabilir sence? .... aşka methiyeler düzenleyen şairler alkışlanırken, bizzat aşık olanlar ayıplanıyor. işte bu yüzden aşk ile melamet (kınanmışlık) eski bir şark töresidir. buna göre aşık, önce aklından kurtulmalı ve gönlünü ön plana çıkarmalıdır. .... oysa AŞık, sevgiliden başka en ufak bir şeyi önemsediği zaman gerçek aşka eremez. sufiler bu yüzden önce nefislerini öldürürler, aşıklar da akıllarını. aklın ve nefsin ölmesi için de aşığın ayıplanması gerekir. çünkü insan egosuna en ağır gelen şey kınanmaktır. melamiler sırf bu yüzden, yani egolarından kurtulmak için kınanmayı isterler. ..... insanlar onları kınayarak kendilerinden uzaklaştırıp çevrelerinden kovdukça onlar yalnızlıklarını tanrı ile paylaşırlar, yani seven gerçek sevgiliye yönelir....
sayfa 126