kokunla uyumayı isterken bu yazıyı sana yazıyorum, mışıl mışıl uyuyorsundur şimdi. bir elin yastığın altında diğer elin dışarıda yukarı bakıyordur neyse meleğim nasıl olsa okursun yazdıklarımı sana tatlı rüyalar dileyerek yazıma devam ediyorum. hatırlıyor musun yavaş yavaş sabah oluyordu ve biz seninle denize bakıyorduk hani esrarengiz şekilde dolaşan fotoğrafçıların istediği türden bir karedeydik. hayatımı tek düze oturtmuşken, basit şeylerden mutlu olmaya alışmışken sen hayatıma girmiştin en iyi yapabildiğim ama bazen hatalar da yapabildiğim şeyi yaparken, konuşurken. o günden sonra, seninle birlikte hayatımda çok şeyi değiştirdim ben. istiyorsan bundan sonrasını ben söyleyene kadar okuma çünkü senin tabirinle edebiyat yapacağım burası benim alanım ve istediğim kadar edebiyatta yaparım felsefe de. aldığım her nefes bir anlama büründü senden sonra, her ne olursa olsun yanında kendimi güvende hissettiğim birisi vardı artık hayatımda, her şeyimi paylaşabileceğim, kelimelerin anlamlarını sayende değiştirebileceğim. ama şimdi senle kısa bir ayrılık yaklaşıyor senden ilk defa bu kadar uzun süre ayrı kalacağım sen daha iyi olacağını düşünüyorsun, öyle diyorsan öyledir demekten başka elimden başka bir şey gelmiyor çünkü sen bana hissettiklerini anlatan birisi değilsin keşke olsaydı şu an gerçekten isterdim. belki de haklısındır kendince bana sorarsan durum çok farklı; elimi attığımda yetişememek, baktığımda görememek yanındayken bile üzüyordu beni. hayat bana fazla gerçek geliyor meleğim biliyorum, bundan dolayı başını çok ağrıttım onu da biliyorum. bir şey hissediyorum, beni bu halimle seven birini... sıktığımı hissediyorum bazen seni yüzüne bakınca anlayabiliyorum ama sen gidince seni çok özleyeceğimi de biliyorum. sesini duymadan, o bir den yüklesen gülüşünü duymadığımda, sana sarıldığımda o güzel kokunu alamadığımda, başımı ellerinin üstüne koymadığım zaman o saatler, günler, haftalar nasıl geçecek nasıl geçecek onu düşünüyorum. korkuyorum meleğim korkuyorum sesimin sana ulaşamamasından korkuyorum. sana yaklaşamadığımda dışarıda hissediyorum kendimi hani kendi evine mahallene geldiğinde garip bir şekilde kendini güvende hissedersin ya öyle bir şey yanında olmak cennet gözlerinde kaybolmak güvenin tanımı. bana doğru attığı her adımda daha az korkan birini görüyorum. mahur beste çalıyor ve müjganlar seni arıyor ne olurdu birlikte olaydık şu an çok konuşuyorum hep konuşuyorum biliyorum.