nerdeyse 1,5 yıl oldu sen buralardan gideli.. hala dün gibi aklımda annenin kolonya ile ovulan bilekleri, beni en az senin kadar seven babanın, vefat ettiğin gün beni gördüğünde sana sarılıyormuşçasına sımsıkı sarılıp "oğlum" diyerek ağlaması ve bırakmaması dakikalarca.. aklıma geliyor bazen ve düşünüyorum dakikalarca.. bazen soruyorum kendime "şu anda ne yapıyorsun acaba?" diye.. bazen girip kapanmamış facebook profiline bakıyorum, senin için yazdığım o kısacık şiire.. bazen doğum tarihine takılıyor gözüm, ne de olsa aynıydı ikimizinki de.. bazen telefonumda hala kayıtlı numarana bakıp uzun uzun düşünüyorum, bir türlü silmeye varamadı elim.. bazen diyorum; kimbilir belki ben de olabilirdim senin yerinde, çok uzak bir ihtimal miydi sanki..? bazen üniversite yılların geliyor aklıma, bir türlü veremediğin derslerden dolayı babanla yaşadığın tartışmalar.. ve bir türlü aklımdan çıkmıyor "eşşek herif bir türlü veremedi şu dersleri" demesi babanın.. şimdi bakıyorum da bugün tam 489. gün! tam koskoca 489 gün geçmiş birşeyleri paylaşamadığımız.. eski günleri yad ediyorum bazen; "ne kadar da mutluymuşum sen gitmeden önce!" diyorum.. meğer ne kadar da zormuş bir yandan ağlayıp bir yandan gülmek.. ne kadar da zormuş kafama estikçe "nerdesin be oğlum" deyip seni arayamamak, sevdiğin şeyleri yapmak ama asla aynı tadı alamamak.. hani derdin ya hep "saklambaç gibi hayat" diye.. itiraf ediyorum; inandım, hadi çık artık..
edit: bunu bile eksileyecek insan evlatları varmış.