öncelikle bizim tarafa bakalım. mhp ve chp demokratik açılım ile ne ilgisi varsa polisin ve askerin elinin kolunun bağlandığı iddiasında bulunuyor. bu nedenle halkı "umutsuzluğa boğarak, memleket kaybediliyor havası yaratarak" görevini yapamayan polis ve asker yerine geçmeye bir nevi zorluyor.
bdp ise demokratik açılıma destek vermedi ve pkk'nın gönderdiği provokatörler ile habur'da bir kışkırtmayla demokratik açılımın önünü kesmeye çalıştılar. akp'yi "demokratik açılım yapacağız" diyerek kürtleri kandırmakla, türk ordu ve polisinin kürtleri bu güne kadar görülmemiş şiddetle operasyonlarla sindirmekle "suçluyor."
yani mhp ve chp devletin silahlı güçlerinin yeterince yurdu savunmadığını iddia ederken, pkk ve bdp nereyse soykırım yapıyorlar diyor. her iki cephedekiler de halkını buna tepki vermeye çağırıyor. sokaklara dökülmeye çağırıyor.
ve bunların tek suçlusu akp ve akp'ye destek veren bizleriz.
itler ve köpekler sokaklara çıkıp birbirini öldürmek istiyor, biz barışsınlar da ortalık düzelsin dediğimiz için suçlu oluyoruz.
ben akp'nin bir gün olsun pkk'ya karşı savaşmayacağız dediğini duymadım, pkk operasyonları ile demokratik açılımı farklı şeylerdi. ama chp, mhp, vdp ve pkk demokratik açılımını pkk açılımına çevirmekte ustaca muhalefet ediyorlar.
hepsini bir kazana atacaksın , bırakacaksın sikecekler birbirlerini. kalanları alacaksın. fakat yok öyle büyük bir kazan.
bu memleketin kavga istemeyen büyük bir kesimi var. 12 eylül öncesi de sağcı ve solcu 200-300 bin kişi kavga etti. koskoca 45 milyonluk memleketin bir darbe ile ağzına sıçıldı. şimdi hapislerde yattık, şu oldu bu oldu diyorlar. biz hiçbir şey yapmadığımız halde sizin yüzünüzden darbe yaşadık dümbükler. **