insanların yaşam alanını yok eden bir projedir.
--spoiler--
Mahkemenin atadığı bilirkişi, UNESCO'nun 'Biyosfer Rezerv Alanı' ilan ettiği Artvin'deki Macahel'e (Camili Vadi) HES kurulmasında 'kamu yararı yok' dedi. Bölgenin korunması için çıkarılması gereken yönetmelik de beş yıldır bekliyor.
RiZE/iSTANBUL - UNESCOnun ;Dünya Biyosfer Rezerv Alanı; ilan ettiği Macahelde Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu bile istemeden hidroelektrik santral izni verildi. izin mahkemeye takıldı.
Artvinin Borçka ilçesine bağlı Macahele (Camili Vadisi) sekiz HES birden kurulmak isteniyor. Bunlardan 5.05 megavatlık Düzenli HES projesi için Rize 1. idare Mahkemesi nisan ayında yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Kararın ardından bilirkişi raporu da açıklandı. içlerinde KTÜden mimarlık, mühendislik ve şehir bölge planlanma uzmanlarının da yer aldığı 12 kişilik heyet, özetle şöyle dedi: Projeyle vadideki 11 ufak derenin 10 kilometrelik tünellerle santrallara taşınması planlanıyor. Macahel, ekolojik ve biyolojik açıdan çok değerli bölge. HES projeleri, sürdürülebilir planlama anlaşıyına uygun değil, projelerde kamu yararı yok
Davanın avukatı ve Türkiye Su Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu da ilginç bir noktaya dikkat çekti: Çevre ve Orman Bakanlığı, Camiliye UNESCOnun verdiği Biyosfer Rezerv Alanı statüsünü tanıdı. Ancak nasıl korunacağına dair yönetmeliği çıkarmadı. Böyle olunca da Camilide sekiz HES için izin verilebiliyor. Bilirkişi incelemesi yapılan proje ÇEDden muaf! Yani hem ÇEDden muaf, hem biyosfer rezerv alanında, hem de 11 derenin suyunu toplayan bir proje. Proje ÇEDden muaf olsa bile Çevre Kanununun 1inci ve 3üncü maddeleri gereği her tür çevresel riskler dikkate alınmalıydı
ÇED projelerin çevreye etkilerinin daha hassas değerlendirmesi için isteniyor. ÇED onayı çıkmazsa, proje değişiyor veya iptal ediliyor. Yönetmeliği olmayan Macahel, 2005te Dünya Biyosfer Rezerv Alanı; ilan edilmişti. Biyosfer rezerv alanı ilanında amaç, bir yandan bu alanın biyolojik zenginliğini ve yerel kültürlerini korurken bölge insanının da sürdürülebilir yöntemlerle kalkınmasını sağlamak. Tüm bunları yapabilmek için şeffaf ve katılımcı yönetim modelleri geliştirmek. Biyosfer rezerv alanlarını koruma yöntemleri ülkeden ülkeye değişiyor. Kimi ülkeler yeni yasal düzenlemeler çıkarıyor, kimi ülkeler var olan yasalarına dayanıyor.
--spoiler--