yüksek milliyetçilik seviyesinden dolayı beyine giden damarları tıkanmış bireylerin anlayamayacağı olgudur. aklına bu konu gelir, bir an şaşırır, aslında cevabı sorusunun içinde saklıdır, ama kafasının işletim sistemi virüsle darmadağın olduğu için konuyu virüsün yöntemiyle ele alır.
basit anlatımla yardımcı olmak istenirse şu konulara değinilebilir;
- bir insan bir ülkenin vatandaşlığından çıkmıyorsa, yeni bir ülkede değil, o ülkede insanca yaşamak istiyordur.
- ülkenin adının "osmanlı" olması, adı osman olanların dışında herkesin vatandaşlıktan çıkmasını gerektirmezdi. kaldı ki, t.c. vatandaşlığı, "türk vatandaşlığı" değildir.
- "haklar istemek" her vatandaşın başına gelebilir. türk milliyetçisi bir vatandaş bir gün kendisinin veya bir yakınının eşcinsel olduğunu öğrenebilir, bu tercihi yüzünden baskı görmeden yaşamak isteyebilir.
bu vatandaş bir kaza geçirir ve tekerlekli sandalyede yaşamak zorunda kalabilir, bu engelinin iş bulmasının önüne geçmemesi, düzgün kaldırımlarda sandalyesini sürebilmesi veya bütün binalara tekerlekli sandalye girişinin sağlanması konularında devletten hizmet bekleyebilir.
vatandaş kendi evi ile hastane veya çocuğunun okulu arasındaki yolların yaz kış ulaşıma açık olmasının devletin sorumluluğu olduğunu iddia edebilir.
bunları devletten talep ettiği zaman ülkeyi bölmek değil, o ülkede insanca yaşamak istiyordur.
türk milliyetçisi bir şahıs almanya veya britanya gibi bir ülkenin sokaklarında rahatça türkçe konuşabilmek, o ülkede dünyaya getirdiği çocuğunun kendi konuştuğu dili öğrenmesi için türk okuluna da gitmesini, veya çocuğuna türkçe isim koymak isteyebilir. türkiye'den bu ükelere gitmiş, milliyetçi olan veya olmayan istediğiniz insana sorun, bu "haklar"ı istemek çok doğal gelir. insan bunları hakkı olarak görürken kendini bölücü veya terörist gibi değil, aynı çocukluğundaki kendisi gibi hisseder.