eskiden bizim buralarda at arabaları olurdu, fayton durakları vardı. insanlar 3-5 kuruşa faytonla yürüyüş yolunda gezerlerdi, atların kaldırım taşlarında nallarıyla çıkardıkları sesler hatırlandıkça özlem duyarım o günlere.
o günlerden ve güzel sosyal aktiviteden aklımda kalan kötü bir tek şey var. o atların arkalarına bağladıkları çuvallar, hani dışkılarını yerlere yapmasın diye. at işte bazen ona denk getiremez yürüyüş yolunun tam ortasına bırakır koca bir pakedi.
yanlışlıkla basmıştım bir keresinde öyle bir bulaşmıştı ki sevdiğim spor ayakkabımı atmak zorunda kalmıştım.
bu at pisliği öyle illet birşeydir ki ne kadar gerizekalı, ne kadar mongol birşeyde olsa silsen silinmez, kokusu çıkmazdı.
nedense şimdi başlığıma bakınca bunları hatırladım. *
edit: hatırlatan entryler tarih olmuş, olsun bu anımda burda böylece kalsın.