Aradan bir kaç sene geçti bu sefer kız arkadaşımla zor durumda olan koca bir oğlanı evlat edindik. Adını da Lucky koyduk. Golden Retriever idi cinsi, bu sefer emindim. Genç bir karı kocadan sahiplendik Lucky'i. Bakacak durumda değillerdi. Zaten Lucky'de iyi durumda değildi, bir kaç çapulcu tarafından asıl sahibinden kaçırılmış ve aç susuz bırakılmıştı. Hatta günlerce susuz bırakılmıştı. Susuz geçen o Antalya'nın kavurucu günlerinin sonucu olarak böbrek yetmezliği başlamıştı güzeller güzeli masum oğlumuzda. Veterinere götürdük 1 ay bile yaşaması zor dendi. Olsun dedik, elinizden geleni yapın. Sağolsunlar, yaptılar. iyileşti Lucky. Biz onu sahiplendikten 3 ay sonra ilk defa havladı. O kadar güvensiz ve korku doluydu ki havlayamadı aylarca. Öyle böyle derken alıştı işte. Havlamaya, şımarmaya, koşmaya başladı. Aylarca başını okşadığın an korkudan kafasını toprağa gömen köpek, artık başı okşanınca boynuna atlar olmuştu. Tek sorunu o yaşadığı eziyet dolu günlerden kalan bakışıydı. O değişmedi bir türlü.
Her neyse o kadar sağlıklı görünüyordu ki artık çiftleşmesinin zamanı geldi diye düşünmeye başlamıştık hatta. Biz onu baba yapmanın planlarını yaparken o yaz gelince fenalaşmaya başladı. Yemek yemedi, su içmedi. Sırf bir kaç yudum su içsin diye ağzını sonuna kadar açıp şırıngayla su içirmeye çalıştım. Olmadı, yetmedi. Geçen hafta tahmini olarak 3-4 kilo verdi sadece üç günde. Yanında yatmaya başladım farkındaydım çünkü gelecek olanın, tecrübeliydim. Geçen cumartesi gecesi ağlamadan, sızlamadan, gıkını çıkarmadan öldü benim oğlum. Ona yapılan tüm şerefsizliklere tek kelime etmeden. Ama şuna eminim o bakışı hiç değişmedi. Ona kötülük yapan şerefsizlerin hiç birini unutmadı. Hepsinden teker teker hesap sorucak bir zaman, bir yerlerde.
Lucky'm, koca oğlum, erkek güzelim.. Git Lady'i bul orda. Çok güzel kızdır bak.