Saat 22:00 civarlarıydı. Minibüs tıklım tıklım doluydu. Ben, günün anlam ve önemi olmamasına rağmen Liverpool formamı üstüme giymiştim, saçlarımın sarı olmasından dolayı bir torres bir kuyt ya da ne bileyim bir lucas'a benzetime ihtimalimi düşünyordum . Elimi çabuk tutmuş en arkanın bir önündeki iki kişilik koltuğun can kenarına oturmuş kulaklığımı takmış güzel regina spektorın hero şarkısını dinlemekteydim. Yanıma oturmuş olan yaşlı teyze parayı uzatmam için bana vermişti. Neden öndekine değilde bana verdiğini düşünürken bir yandan da parayı uzatmak için hamle yaptım. işte o anda olanalr oldu!
Birde ne göreyim Liverpool forması giymiş otuzlu yaşlarda esmer bir vatandaş. Adamla göz göze geldik ve yaklaşık bir on saniye kadar birbirimizin gözlerinin içine baktık. Kafamın içerisinde şimşekler çakmıştı. Bu durum iyi miydi yoksa kötü mü? Bir anda nedene torrese benztilme ihtimalimin kalmadığını fark ettim. Hatta arkamda oturan gençlerin "ulan kuyt neysede babele ne gerek vardı" gibi bir espiri yapma olasılığını düşünmeye başladım.
Onbeş dakikalık yolculuk boyunca bir çok kez göz göze geldik bu abimle. Bir an kalkıp Fields of Anfieldı beraber söylesek sonrasında tüm yolcular omuz omuza verip You will Never Walk Aloneu mırıldansak hatta orayı inleksek diye düşnmedim değil. Ancak antisosyal dürtü bozukluğumun yeterli dozda olmamsından dolayı bu fikri bir süreliğine erteledim.
ineceğim yere yaklaşmıştık, minibüste çok az kişi kalmış ve adam en önlere çoktan oturmuştu. Plan basitti;
Müsait bir yerde ineceğini söyle, minibüsün durmasını bekle ve doğru zamanda bir anda aşşağıya inip karanlıkta kaybol. Ancak işler pekte böyle gitmedi. Kalkmak için hamle yaptığımda minibüsün içerisinde "müsait bir yerde bırakır mısınız ? cümlesi yankılandı. Kalbim kütküt atmaya başlamıştı, acaba bu olabilir miydi? Kafamı kaldırdım ve formalı abimizin kapıya doğru hamle yaptığını gördüm. Minibüs içerisindeki insanların bizi yan yana görmemsi için yapmam gerekeni düşünmek için yeterli zamanım yoktu. Minibüs yavaşlamış ve kapısını açmıştı. Yanımdaki teyzeyi güzel bir vücut çalımıyla geçtim ve henüz durmamış olan minibüsten hızla indim. Arkamda olduğunu biliyordum ancak artık yapacak çok fazla bir şey yoktu. Koskoca istanbulda Liverool formasıyla minibüs içerisinde pişti olmanın verdiği dayanılmaz utan ile çoktan kendimi ev yoluna vurmuştum.
edit: yazıyı word'de yazdıktan sonra buraya kopyalayınca (",?,') gibi işaretlerin ('+'+%£$½) şu ayarda bir şekilde çıkmasından dolayı. bir çeşit imla.