hee çocuk dedik di mi, ne anlar ki çocuk yasal haktan? böyle söylemesi gerekir şimdi büyük bir kesimin. çünkü bu ülkede reşit olma yaşı 18 olunca, insanların beyinleri ve fiziklerinin de o yaşta kendine geldiği zannediliyor. öyle bir şey yok!
ben "ama o daha çocuk" dediğimde "senin çocuk dediğin çocuk yapıyor" diye cevap alırdım bir dönem. milletçe aklımız uçkurumuzda olduğundan, o yaşlarda başka bir şey yapılamaz sanırdık. oysa çocuk zaten sesleri duymaya, kelimeleri anlamaya başladığında "askere ve polise taş ya da molotof atılmalı" cümleleriyle büyüyor. 5-6 yaşına geldiğinde bunu gördüğü askere ve polise sözlü olarak ifade ediyor. çünkü o gerçekten çocuk ve kalabalık ailesinde büyükler ne konuşursa onu tekrarlıyor. polis ve asker gördüğünde "hadi hemen gidip evden molotof alıp atalım" diye birbirlerini itekliyorlar. yapacaklarından da değil, öyle yapmaları gerektiğini beyinlerine oya gibi işlenmiş. çocuk işte, onlar gerçekten çocuk.
biraz daha büyüyünce işlenen beyin harekete yansıtıyor düşünceyi. polisi taşlıyor, molotof atıyor. sonrası belli zaten, bu beyin yıkamasından kurtulabilen çok az. sorsan soylarını devam ettirmeye çalışıyorlar taş atarak, sanki kontrol edilemez bir hızla çoğalmıyorlarmış gibi. sonra pat bir yasa, pişman olmasan da suçlu değilsin deniyor. tıpkı davul-zurnayla, çiçeklerle, şenlikle karşılanan teröristler gibi. bu şekilde büyütülüp, doğru denen bir şeyi yaptığı için neden pişman olsunlar ki?
demoğğrasi böyle bir şey mi? suçu öveceksin, suçu suç olmaktan çıkarıp devleti bitirmeye sebep olacak yasalar çıkaracaksın ve sonunda demokratik bir devlet olduğunu söyleyeceksin. demoğğrasi böyle bir şeyse, ben böyle demoğğrasi istemiyorum. daha önce söylemiştim de yine tekrarlıyorum.
ortada olmayan bir savaşı varmış gibi gösterip, ülke içinde insanları birbirine düşüren siyasetçilerden ve onlara oy veren insanların olduğu bir ülkenin vatandaşı olduğum için utanıyorum.