evet, öyle. beş seneye önceye nazaran gerçekten birkaç gömlek birden atlamış olduğu bariz ortada. bir de uluslararası arenalarda başarı sağlayabilsek de ligimizden daha fazla takım avrupa'da oynama şansı bulsa, o zaman gerçekten de bir fransa liginden falan farkımız kalmayacağı ortada. neticede daha fazla takımın avrupa'ya gitmesi, anadolu takımlarının avrupa'ya gitmesi demek. onların avrupa'ya gitmesi daha fazla para elde etmeleri demek. daha fazla para elde etmeleri de daha kaliteli transferler yapacaklar demek.
ha benim böyle düşünmeme sebep olan ne?
2010 güney afrika dünya kupası'nın akılda kalıcı performanslarından birini sergilemiş olan elano blumer'in ülkemizde forma giyiyor olduğu gerçeği.
daha önce fenerbahçe takımının roberto carlos gibi bir efsaneyi türkiye'ye getirmiş olması.
şimdi ise portekiz'in en ikinci futbolcusu olarak bilinen ricardo quaresma'nın ve real madrid'in efsane oyuncularından, eşi benzeri belki de bulunamayacak bir oyun kurucu olarak göze çarpan guti'nin, önümüzdeki sezon beşiktaş'ta forma giyeceği.
hatta ve hatta 2010 güney afrika dünya kupası'nda slovakya takımının gol yükünü sırtlayan bir robert vittek'i de önümüzdeki sezon ankaragücü'nde izleyeceğimiz gerçeği de cabası. ankaragücü! herhangi bir başarıları bile yok türkiye'de, ama yaptıkları transferlere bakınca... geçen sezon takımda oynattıkları geremi de cabası.
belki bunlar ufak detaylar olabilir. ama dediğim gibi, uluslararası başarılarda biraz daha takımlarımızın adı duyulsa, milli takım olarak da en azından 2012'de gerçek bir başarı elde edebilsek ve ligimizden daha fazla takımın avrupa şansı olsa bundan sonra, daha da kaliteli hale gelecektir lig.