Dinsel kavramları birçok şair kullanıyor. Kullanıyorlar da, kullanırken ya şiirsel metni bir teolojik körlüğün öksesine feda ediyorlar, ya da yapıştırma olduğu sırıtıveren bir süs eşyasına dönüştürüyorlar o kavramları.
Tamer Sağır'da öyle değil. Dinsel kavramları sekülerleştiriyor, dünyayla barıştırıyor, bir çeşit. Daha iyisi: Bunu yaparken de, "sosyologluk" taslamıyor hiç. Şiirin sınırlarını ihlâl etmiyor. ihlâl etmek de ne kelime, imgelemini dalgalandırıyor adeta.
Bünyamin Durali demişti, diyeceksiniz: Tamer Sağır'ın şiiri, ileride kendinden yoğun olarak söz ettirecek.