doğan kardeş

entry17 galeri
    12.
  1. derginin arka kapağında ateştop diye bir çizgi roman vardı. heyecanla takip ederdik. bir tür uzay macerası idi.

    ateştop uzay gemisinin adı idi. gemide mürettebat olarak kaptan stiw, doktor venüs, ve adını hatırlayamacağım profesör bilmem kim vardı. maceradan maceraya koşarlardı. bir defasında bunların yolları marsa düşer. her taraf kar buz. tam uzay aracından çıkacakken bir takım kardan adamların gemiye doğru geldiğini fark ederler.

    sonra bu kardan adamlar geminin etrafında toparlanıp halka oluştururlar ve el ele tutuşurlar. derken üzerlerindeki kar tabakası kalınlaşır ve her biri insan büyüklüğünde bir kar topu haline gelir. büyüme devam eder ve uzay gemisini de içlerine alacak şekilde kocaman bir kar yığını olurlar sonunda. geminin içinde korku had safhadadır. ancak her zaman soğuk kanlılıklarını muhafaza ettikleri için kriz kısa sürede çözülür. geminin yakıt tankından bir miktar gazı dışarı sızdırırlar, sonra ufacık bir kıvılcımla yangın çıkartıp kar yığınını eritirler. ardından hemen marsı terkederler tabi.

    ama bir bakarlar ki içerde iki tane kardan adam var. inip onları marsa bırakmaya imkân yoktur. zaten kardan adamlar da yavaş yavaş erimeye başlarlar. tamamen eridikten sonra geriye sadece astronot giyisileri kalır ve bir kumaş yığını gibi yere yığılırlar. giyisilerin içinde canlı falan yoktur.

    aklımda kalan bunlar. alakasız gibi olacak ama ne zaman mevlana'nın "ne insanlar gördüm üzerlerinde elbise yok, ne elbiseler gördüm içlerinde insan yok" sözünü duysam aklıma bu hikaye gelir. herifler hakkaten insan değilmiş yahu. insan misafire böyle yapar mı hiç? oh olsun tabi.
    0 ...