havalar ısındıkça, şehir nemlendikçe insana çöken hüzün. birçok sebebi vardır bu hüznün de hangisini sayalım. asfalttan yüzümüze vuran sıcağa küfrettikten sonra daha bir belirginleşiyor bu hüzün, resmen insanın içine oturuyor. ana haber bülteninde ya da gazetelerin magazin sayfalarında denizin keyfini çıkaran ünlü ve ünsüzleri görünce için için kıskanıyorum, sinire kesiyorum adeta. bu kez iyice hararet basıyor, sinirimi dondurmadan alıyorum, yala babam yala. dondurma bitince kovaya suyu doldurup, çorapları çıkarmadan ayaklarımı suyun içine sokuyorum ohhh!!
kusura bakmayın sıcakta insan napacağını şaşırıyor.
ama o hüzün içimde olaşmaya devam ediyor, durduramıyorum off off!