zeki demirkubuz'un beni büyük hayalkırıklığına uğrattığı filmi. masumiyet'in öncülü bir film gib yapılsada masumiyet'e bir güzellemeden öteye gidememiştir. vildan atasever'in uğur rolü için kesinlikle inandırıcı bir oyuncu olmadığı gerçeği bence filmin ilk göze çarpan eksisi. anlamadığım şey basında bu filme masumiyetten bile daha iyi diyen sinema yazarlarının nasıl bunu söyleyebildikleri. filmi seyrettikten sonra zeki demirkubuz'un "ben nasıl olsa masumiyet'ten daha güzel bir film çekemem " düşüncesini içselleştirdiğini düşündüm vildan atasever in kader de oynayacağını duyunca filmle ilgili beklenitlerim düşmüştü ama bu kadar da kötü olabileceğini düşünmüyordum. demirkubuz'a titre ve kendine gel diyoruz gelme şu medyanın saçma pohpohlamalarına ve filmografisinde masumiyet gibi bir başyapıt olan bir yönetmen gibi davran.