Müziklerine doyamadığım,ama takındığı siyasi tavıra artık dayanamadığım radyo istasyonudur.
"biz milletçe bu alemin enayisiyiz, verelim, kurtulalım, açalım, açılalım, zaten biz aşağılığız, kötü birşey yapmasak bile mutlaka cezayı hakediyoruzdur" söylemini iyice benimsedi son zamanlarda.
işin komiği bütün gün radyoda emperyalist sermayenin, ırak'ta, afganistan'da, kısacası dünyanın heryerinde yediği haltları ballandıra ballandıra anlatıp lanetliyorlar, fakat ne zaman birileri Soros ve temsil ettiği anlayış da aynı tezgahın parçası diyecek olsa, hemen bunu diyenleri paranoyaklıkla, korkaklıkla, faşistlikle itham etmekten geri kalmıyorlar. işte AçıkRadyo'nun demokrasi anlayışı olarak geldiği nokta budur.
Bütün bu söylemin yanına bir de Ömer Madra'nın açıkça olmasa da ama bana öyle hissettirdiği "bana yar olmayan bu dünya, hiçkimseye yar olmayacak, küresel ısınma hepinizi kurutup kavuracak nihohohohaaaa" nidaları eklenince artık sabah programlarını dinlemeye katlanamıyor, radyoyu kapatıyorum.
Kısacası amatör ruhla yola çıkan AçıkRadyo'nun söylem olarak sermaye veya ideoloji güdümlü malum medya korosundan hiçbir söylem farkı kalmamıştır, sıradanlaşmıştır. Yalın, çıplak, acımasız gerçek budur.
Beri yandan AçıkRadyo'da çalınan müziğin kalitesi ve çeşitliği değil Türkiye'de, bütün dünyada bir numaradır, benzersizdir. zaten başka da bişey kalmamıştır geriye.