kötüdür bağlanmak. kimsenin yanında olmadığı, seni tersleyip arkalarını döndükleri bir gün anlarsın ki, o diğerlerinden farklı. bambaşka. bütün benliğinle bağlanırsın ona. ne kadar saçmadır aslında ama anlayamazsın o durumdayken. her gün birileriyle tartışırken o yanındadır. hiç bırakmayacagını hisettirir sana. sözleriyle, tavrıyla. düşünürsün, hep yanımda olacağını biliyorum, asla diğerleri gibi sırtını dönmez bana diye. bu duygu o kadar tatlı gelir ki insana. yanında onlarca vızzıklayan insan olmasındansa, bir tek kişinin seni anlaması. sana değer verdiğini göstermesi. ama bir gün gelir ki, hiç bir şeyin hayallerindeki gibi olmadığını görürsün. bunun farkına vardıkça, durumu görmemek istersin. kaçarsın. artık ne kadar kötü davransa da onu eskide olduğu gibi algılarsın. geceleri yatmadan aynaya her baktığında sorarsın kendine, değişen ne? her şey bu kadar iyiyken ne oldu da değiştin? ben aynı ben ama sen başkası. haftalar, aylar geçer sen bütün iyi niyetinle durumu düzeltmeye çalıştıkça o daha fazla üste çıkar. konuşulmayacak noktaya bile gelirsin. gerçekten kötü bir duygu. altından kalkamam, alışamam onunla konuşmamaya korkusu da cabası. karşındaki kim olursa delicesine bağlanmamak gerekiyorumuş. sonuçta sevdiğin kadar sevilmiyorsun.o kadar doluyum ki kağıtlara dökmek içimi rahatlatmıyor. sana geldim sözlüğüm, başlarda alışamadım sana. ama yavaş yavaş anlıyorum ki yazmak iyi geliyor bu bünyeye. peki sorsam sana sözlük . bağlansam eğer buraya, bırakır mısın beni ?