babam beni hiç sevmedi yada sevdiği zamanlarda daha cümle kuramıyor karanlıktan çok korkuyordum. aslında ben karanlıktan hala korkarım neyse konumuz bu değil.
ben baba sevgisinin zaman içinde olgunlaşacak yada kazanılacak birşey olduğu düşünürdüm hep ve bu yüzden büyümek isterdim genç kız olunca işler değişecek ve beni sevecekti, genç kız olmak sadece bu saçma umutları götürdü benden.
sanılanın aksine cebi dolu sırtı pek bir adam aramadım hiç kimseyi babam yerine koymak istemedim şimdiye kadar.
mesela benimle sakince konuşabilen bir adam olsun istedim, bağırmasın onun gibi, huzur bulayım konuşurken.
babam gibi beni dışarı çıkarsın, çok güzel bir yere götürsün ve suratsızca yemek yiyip hızlıca kalkmasın istedim, ben makarna yaparken beni izleyecek vakti olsun.
tek göz odalarında, geçim derdinden yorulmuş ama yinede çocuklarına sevgi besleyen dizine yatırıp uyutabilen babalara özendim, kocaman evimde yediğim dayaktan sızdığım gecelerin sabahında...
hiçbir fikirleri olmadan gidip yaşlı adamlara metres olurlar, bağlanamazlar diyenlere sözüm; çoğunuzdan fazla biliyorum doğru kişiyi sevebilmenin kıymetini, elimi tutan eli bileğimi kavrayan bilezikten daha değerli buluyorum. sadece biraz daha güçlü ve yenilmeye de önceden hazırlıklıyım hepsi bu.