Gerçek olsa vahim olarak nitelendirilebilecek durumdur.
Fakat, bir ordu mensubunun gerçek olma ihtimali düşük olan bir olayını, orduya karşı bayraktarlık yapmak olarak kullanan sözlük yazarları da önce şunu değerlendirsinler:
Kardeşim, akrep gibisiniz kardeşim,akrep gibisiniz! Bu memleketin Başbakanının ne videoları ne ses kayıtları döndü ayan beyan...Göreve gelmeden etek öpmüş resimleri, göreve geldikten sonra yanar döner söylemleri bulundu.Bunları memleket gördü. Bu ülkede dağdakiler bağa davet edildi, bağdakilere terörist damgası vurulup Edirne çıkışı gösterildi.Analarını bile almaları istendi.Siz o zaman da ''yeşil bayrak'' bayraktarlığı yapıyordunuz muhakkak...
Şuna emin olunuz, er ya da geç ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetine yakışmayan, bulunduğu mevkinin gereklerini yerine getirmeyen insanların hakettikleri yere düşmesi sağlanacaktır.Bu kişiler isterlerse ''Türkiye'' Büyük Millet Meclisi'nde, isterse ''Türk''Silahlı Kuvvetleri, isterse Yerel Yönetimlerin bünyesinde barınsınlar. Hiç kafa yormaya gerek yok!
Boş yere ''bak sizinki böyleymiş, bizimki şöyleydi'' diye ağız dalaşı yaratmayın. Biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz. Bunu da unutmayın.
(Yazının bir kısmı cevap niteliğinde olduğu için üzgünüm)
(Bu arada: O göğüs kısmını ben bile daha mantıklı yapabilirdim Photoshop kullanarak)