eğlence anlayışı kumar, sex, içki ve sabaha kadar dans olmayanların hoşlanmayacağı şehir.
tabii kendi içinde ayrı bir dinginliği de var ama dünyanın dört bir yanından gelen insanlar sayesinde bu mevsimlerde bu dinginliği fark edebilmek biraz zor.
bu dönem (2010 yaz) nüfusunun %50'sinin ispanyol öğrenci olduğunu düşünüyorum! zira 12 kişilik sınıfta 6 ispanyol, 2 türk, 2 fransız, 2 arap var arkadaş!
gelecek olanlara uyarı;
* türkiye'yi aramak için gelir gelmez "lebara" edinin. o2, vodafone vs. hiyake. lebara ile türkiye'deki sabit hatları aramanın dakikası 4 pence. türkiye'deki yurtiçi fiyatlarından bile ucuz!
* eğer benim gibi b&b konaklayacaksınız, akşam ya da öğle yemekleri için tesco'yu tercih edin. (sandviç + içecek + cips = 2 pound) : )
* fish & chips'e herkes bayılmış fakat ben sevmedim.
* 3-5 tane türk market var lakin diğer marketlere göre daha pahalı. slm verip kaçın.
* londra'ya gitmek için muhakkak günübirlik bilet alın ve eğer gezecekseniz muhakkak ama muhakkak underground daily ticket'ı da tren biletiyle birlikte alın. (çok ucuz oluyor o zaman)
* tren istasyon'undan taksiye bindiyseniz şöförün yanındaki koltuğa oturmayı denemeyin! (burda 'nerelisin birader' muhabbeti yok)