şimdi hatırladım minik kuşu,ama baktım ki bi tek ben değilmişim küçükken trt izleyen..
tahsin amca vardı bi tane..
bi de kurabiye canavarı...
o zaman kafamı en çok meşgul eden konu,bu kuklanın kurabiyeleri etrafa saçarak,ağzında parçalayarak yermiş gibi yapmasıydı...*
susam sokağı nın hep başka kısımlarını görme çabası içinde gözlerimi hiç ayırmadan trt izlerdim,dogville misali hep belirli sınırlar içinde geçen bu hoş çocuk programı, içimde hep o sokağın tamamını görme merakını uyandırırdı..
(bkz: çocukluğunu özlemek)