hele bir de babanız kahramanınızsa... siz okuyun diye kışın günü arabaların altında sürünüp, eve geldiğinde eli kolu doluysa... geç saatlere kadar çalıştığı zamanlarda siz uyurken yanınza gelip başınızı okşuyorsa... siz yemek yerken 'hadi paşam bi tabak daha' diyorsa... çocukluğunu sizinle yaşamışsa... baba değil de arkadaşsa sizin için... okumanız için çırpınıp dururken , sizin diplomayı almanıza 3 ay kala nurların içine göçtüyse... diplomayı ellerine değilde mezar taşına bıraktıysanız... her aklınıza geldiğinde yüreğiniz titriyorsa...
ve çektiği tüm çileye rağmen size bir kere dahi sesini yükseltmediyse; 'o' nun gidişi , hayatın size attığı en kallavi tokattır... can yakar... ciğer parçalar...