gidicekti çok uzaklara. amsterdamda yaşarken tanıştım onunla. zaten uluslararası okulların vazgeçilmez yasasıdır ayrılıklar.
istanbula geldim. ondan uzaktım ve onu bir daha göremeyecektim de. ciğerlerimde gaz gibi dolaşan boşluk katılaşıp kasılıyordu. gözlerimdense aşk denizine çağladığımı rahatça görebilirdiniz. içimdeki atomlardan en küçük olanlar bile kuvvetle titreşirken ben kendimi ağır ve aynı zamanda ipimi bıraksanız uzaya doğru yol alabilicek bi uçurtma gibi hissediyordum.