dün gece masada televizyon, yaz ayları, izlenme oranları derken konu nasıl geldi bilmiyorum lakin türkiye'de çiftçinin tarımın artık olmadığı konuşuldu; var efendim bizzat gördüm.15 gündür deli gibi anadoluyu geziyorum, yaklaşık 2800 km yaptım, benim gördüklerimi görseniz eminim bu konudaki fikirleriniz değişir..rüzgarda salınan başaklarla dolu sapsarı tarlalar , ovalar (konya ovası)...durup dayanamayıp daldığım vişne ağaçları, meyve bahçeleri..tezek kokan köyler..tam üç kere çarpmaktan son anda yırttığım, anayollarda takılan koyun sürüleri, inekler..uçsuz bucaksız sebze tarlaları..buz gibi su çağlayan çeşmeler, gözlerinize sevgiyle ve merakla bakan köy çocukları, zorla gözleme yedirmeye çalışan hiç tanımadığım köylü teyzeler, neler neler..ben yanıma türkiye yol haritasını alarak çıktım yola ve dinlendim büyülendim aradığım neyse onu buldum ve döndüm, bunu yapabilen herkes anadoluda hala tarımın ve çiftçinin varlığından haberdar olabilir..."durup eşyayı dinlemekten iyidir yola çıkmak" diye yazıyordu bir albüm kartonetinde..öyle gerçekten de, hayat sokaklarda (: