4 yıllık bir eğitimin ardından her baharattan birer tutam alan erkeğin çektiği zorlukların başında ingilizce bilememek gelir. her şeyden haberdar olmak isteyen arkadaşımız üniversiteden alıştığı hergün günlük 5 farklı görüşe sahip gazete ve her hafta değişik ideolojilere sahip dergilere parasını yatırmak ister fakat artık ailesine kitap alıyorum yalanını yutturamaz ve kahvelerde posta, sözcü, güneş gibi gazetelerden birşeyler kapmaya gayret eder.
ancak bu arkadaşımız baharatları öyle bir yoğurur ki herkesin şöyle dediğine aslında böyle nedeni de şu şu şu dediğinde çevresindekilerin bir anda kendisine bakmasını sağlar, bakanlar kim lan bu yeni yetme, ne diyor lan bu sıpa diye düşünürken o çayını içer ve kalkıp gider..
aradan on gün geçmiştir ki o yeni yetme sıpanın öngörüleri doğru çıkmış olur. kahvedeki abi amca dayılar bir anda o aslında mitten, jitemden yok artık mossaddan diye dedikodusunu yapmaya başlarlar ki esas oğlan yine gelir ve çat diye kupayı ispanya alacak gidin buzdolabınızı brezilyadan değilde ispanya seçeneğinden alın der. millet yine bir şöyle bi tepeden bakar iken sürpriziniz ise bizden olan bize en yakın olan almanya ya da uruguay olsun der.. bir zaman sonra ulan bu puşt, yavşak piç ahtapot paul dan tüyo alıyor diye dedikodunuzu çıkartırlar..
gün geçtikçe kitap okumaya kendini veren çocuğumuz arkadaş ortamında da pek tutulmaz. çevresindekiler ne sallıyor lan bu gene, atma recepdin kardeşiyiz diyerek dalga geçerlen onunla.. oysa bilgisini paylaşmak ister fakat çevresindekiler onun anlattıklarını algılamak, kafa yormak istemezler.. onlar karşı masada oturan kızın göğüslerine odaklanmıştır çoktan. kim sikler ülkenin geleceğini çin in yunanistanın durumunu...
çoğu ülkeyi haritada parmakla gösterebilen bu genç ülkelerin iç ve dış sorunlarını da bilmektedir. bunun yanında tarihte rol oynayan anlarını, isimlerini, şehirlerini bilir.
siz pakistan dersiniz bir sohbette o bir anda kurtuluş savaşında pakistandan gelen desteğe, hindistan pakistan savaşına, abd sscb soğuk savaşında pakistanın durumunu düşünür.
siz çinden sohbet açarsanız o size çin devrimini anlatır sscb ile ortak ve farklı nedenlerinden tutun da çin in gelişmişlik düzeyiyle uygarlığını nasıl korumaya çabaladığına değinir, biraz zorlarsanız size basketbolundaki oyununu dahi anlatabilirler.
siz ingiltere abd nin oyuncağı derseniz o size güneş batmana imparatorluk büyük britanyayı anlatabilir. amerikan devriminin neden başarılı olması gerektiğinden başlayarak sizleri ırak savaşına kadar sürüklemesi yalnızca nefes becerisiyle belirginleşir.
siz futboldan söz açarsanız onlar alman disiplininin asıl nedeninden başlayarak müslümanların neden biraz önyargıyla baktığından dem vurur.
mezun erkek askere gittiğinde ise alttan alta komutanlarına, önce kısadönem sonra uzundönem arkadaşlarına bilgilerini sunar.. anlatır da anlatır..
milletin beynini siker ama istediği ot gelip saman gitmemeleridir aslında.
biraz akıllıca olanlar onun anlattıklarına ağzı açık bakarlar.. haberleri hiç kaçırmaz günlük gazeteleri komutanından önce okuyan bu insanoğlu yaptığı farklılık ile insanlardan uzaklaşır.. ayaklı kütüphane gibi olan bu yiğit her konuda yorum yapabilecek düzeyde kendini geliştirmiştir.
sanattan başlayan sohbet bir anda klasik müzikten tesla ya oradan ipman filmine güneşin doğusundan musanın asasına yılandan suya bakladan ağza uzar gider..
dakikalar ilerler saatlerle kolkola girebilir onunla sohbet eder ve ondan birşeyler kapma girişimine bulaşırsanız.
askerden dönüşünde hangi meslek dalında olursa olsun yetmez bu adama.. kendini tatmin etmesi mümkün değildir mesleğinde ne yapsa az gelir ne etse tatsız gelir.
yine de işinin en iyisini yapar..
artık yaşı 25e dayanmasıyla çevrene bakınır iyiden iyiye.. üniversitedeyken konuşmasıyla kültürüyle kızları tavlayan gencin artık parası da olmuştur çalışmaya başlamasıyla..
son olay evlenilecek kız bulmaya gelmiştir..
bunu bulması çok zordur çünkü onunla her konuyu konuşabilecek olması gereken bu bayanımızın aynı anda çokça titiz akıllı zeki güzel ve üreten bir insan olması gerekmektedir..
zordur uluslararası ilişkiler erkeğiyle birlikte olmak.. çünkü o erkek olmak zordur..
herşeyden anlayan bu adamı yola getirecek kişinin çekeceği zorluklar, engebelerle doludur.
bu yüzden bulmakta zorluk çeker o kişiyi uluslarası ilişkiler mezunu adamın.. herşey hakkındakafa patlattığı için kendine zaman ayırması sıkıntılıdır.
iç çekişmelerinin yanı sıra üretkenliğini de baltalamaktan korkuyordur hep.
okuyup kendini daha da geliştirmek, hiçbir konuda bilgisiz kalmamak ve en önemlisi her gelişmeye ayak uyduran bu şahsiyerler hiçbir boktanda da kusur kalmak niyetinde değillerdir..
aradığı şey aslında sonsuzluk olan bu zibidi tayfası hırpaladıkça hırpalar kendini, yettirmez fünyayı kendisine..
ister istemez dünyanın yalanlarla dolu olduğunu daha üniversitedeki ilk senesinde görmüş, tanık olmuştur. bu sebeple bu yalanı tümden yıkıp doğruyu insanların beynine sokma girişimindeki bir zaaf onun tüm yaşama nedenine malolabilir.
