gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin değişmez kaderidir.
nitekim, demokratik sistemi tam anlamıyla oturmamış, demokrasinin eksik işlediği, her on senede bir darbelere maruz kalan ülkelerin hemen hepsinin çıkış noktası milliyetçilik olmaktadır. siyasi konjonktür öyle bir noktaya gelip dibe vurur ki, milliyetçi akımlar halkın sığınacağı tek ideoloji olarak kalmaktadır. gelin görün ki; bu çıkış noktası, aşırı milliyetçiliği, aşırı korumacılığı ve kendinden olmayan herkesi dışlamak, ayrıma tabi tutmak noktasına da taşınmaya son derece meyillidir. velhasıl, tarih boyunca da hep aynı şey olmuştur. ekonomisi çöken, savaşlardan ağır yaralarla çıkan devletler, çözümü hep aşırı milliyetçi ve faşizan rejimlerde aramıştır. sonuç ortadadır.
küreselleşen dünya düzeninde, milliyetçilik en çok eksikliği hissedilen kavramlardan biridir. öyle ki; yerkürenin tek ve bütünleşmiş bir global köy haline gelmesi belki ticaret, iletişim gibi alanlarda önemli kolaylıklar sağlamıştır ancak tüm ulusları da çok daha korumasız hale getirmiştir. işin ironik yanı ise; bu küreselleşmiş dünyayı savunanlar ve düzenin baş aktörleri de, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde * milliyetçi akımların yükselişini hem bir tehdit hem de fırsat olarak görmektedirler. bir tehdittir, çünkü, milliyetçiliğin ve ulusal bilincin yükseldiği toplumlar küresel dünyaya entegre olup, düzenin baş aktörleri için üretmektense, kendi halkı ve ülkesi için gelişim sağlamaya çalışacak, piyasasına dahil olan yabancı aktörlerden rahatsız olacaktır. ancak öte yandan, bu artış aynı zamanda da bir fırsattır, çünkü; bahsi geçen ülkelerde düzensizlik yaratmak, kaos oluşturmak için en temel koşul mikro milliyetçilik ve aşırı milliyetçilik gibi kavramları körüklemekten geçer. nitekim, sistemin işleyişi, bu ülkelerdeki düzensizlik ve kaos ortamı sonucu oluşan karmaşadan nemalanarak sağlanmaktadır.
uzun lafın kısası; ab, abd, ortadoğu krizi, ermeni sorunu, ayrılıkçı terör vb. gibi etmenlerin kıskacındaki yurdumuzda milliyetçiliğin ve ulusal bilincin artması son derece olağan ve olması gerekendir. ancak, altı çizilmesi gereken nokta, bu kavramlarda oluşabilecek her türlü aşırılığın da *, esasen bu dış güçlere fayda sağlayacağıdır. bu da unutulmamalıdır.