kuyucaklı yusuf karakteri türk edebiyatının hiç kuşkusuz en "tuhaf" karakteri. bir yetim olarak büyüyen yusuf'un hikayesi, günümüz koşullarında çok kolay anlaşılabilecek cinsten bile değil hatta. ondaki hissiyat değişik bi şey. verdiği-vermediği tepkilerin ölçümü kolay yapılacak gibi değil. çoğu zaman saçma ve aptalca bile bulunabilir. ama yusuf dediğim gibi tuhaf bir karakter ve bu karakter çok iyi örülmüş.
"ölüm" teması ve kadın karakterlerin ruh hali çok başarılı bi şekilde kurgulanmış kitapta.
dönem insanının ilişkileri falan cidden çok ustaca.
değişik bi anlatım var kitapta, sabahattin ali anlatımı.
yalın ve hüzünlü bir o kadar da esir alıcı.
bırakmak elde değil, bir solukta kuyucak ve edremit'e düşüyorsunuz. sonra da orada kalıyorsunuz.
aile-komşuluk-arkadaş ilişkilerinin ve bürokrasinin çok başarılı bir şekilde gözlemlenip kaleme alındığı bu kitap mutlaka okunmalı.
kitaptan bir cümle:
"mesele memurların yaptığı işte değil, onların mevcut olmasında."