bu yaratıklar genelde fotoğrafı kıllı vücudlarını göstermek maksadıyla atletle çekerler. yetiştikleri ortam nedeniyle de "ne kadar çok kıl o kadar karizma" görüşüne inanırlar. fotoğrafı çeken yaratığımız atalarımızın söylediği "kılda keramet olsaydı g.tte çıkmazdı" sözünü hiç duymamış veya duysa bile o atasözünü anlayabilecek kapasiteye ulaşmamışlardır.bir milyoncudan veya seyyar satıcıdan aldıkları güneş gözlükleri ise fotoğraf karesinin olmazsa olmaz bir parçasıdır. mekan ise genelikle evin salonudur. bu yaratıklar fotoğrafı çekmek için özellikle havanın kararmasını beklerler.fotoğraf da zaten webcamden çekildiği için bilgisayar odada bulunan floresan lambanın beyaz ışığını güneş gözlüğünün sol camında yıldıza benzer bir yansıma oluşturacak şekilde ince hesaplar peşinde koşularak mükemmel bir açıyla açıyla konumlanmıştır. ne yazık ki son yıllarda sayılarında ciddi bir artış görülmektedir.