yedi yaşında başlar benim hikayem. hakem düdüğünü çalar ve en önemli oyuncumuz * sahadan ayrılır. kalırsın dört kişi, ne yapacağın konusunda en ufak fikrin yoktur. herkes sana bakar acıyan gözlerle yinede bir bok anlamazsın ta ki ilk golü yediğini anlayana kadar. işte o zaman 1 0 yeniksindir hayata. sonra koşturmaca başlar o da beni yorar, annemi yorar, kardeşlerimi yorar.. daha sonra bakarsın maçı berabere bırakmaya uğraşırsın, didinirsin kestirmeden kaleye gitmeye çalışırsın önünü keser karşı takımın oyuncusu hayat. yine lanet edersin zaten yenildik ne çıkar dersin tam kaparsın gözlerini sonra seni uyandırma çabası içinde olanları görürsün yine duyarsın o düdük sesini anlarsın aslında ilk yarı bitmiş hala sıfırsın. yapamamışsın bir şey. neyse deyip devam etmeye kalktığında, tekme yersin tekrar ama yılma kalk yerden bu olanların hepsi sadece bir oyun. yılma devam et sende oynamaya ama unutma hayatın espiri anlayışı da çok kötüdür..