sevgili kardeşim inananların en büyük sorunu ne biliyor musun? neye inandıklarını bilmemeleri. örneğin sen allah'ın varlığına inanıyorsun, kitabı kuran'a inanıyorsun, müslümanım diyorsun. ben de sana diyorum ki: eğer sen inandığın kitabı (kuran'ı) sadece bir (1) kez baştan sona (türkçe'sini) okuduysan kendimi boğaz köprüsünden aşağı atarım. okumadın, adım gibi eminim bundan. sen islamı okuyup araştırıp doğruluğuna kanaat getirdiğin için değil, annen baban, çevren müslüman olduğu için, çocukluğundan itibaren allah, peygamber nidalarıyla büyütüldüğün için, veya fethullah gülen gibi orospu çocuklarının takipçileri beynini yıkadığı için seçtin. şimdi yeme bizi, yok evrende mükemmel bir düzen var, bunun bir yaratıcısı olması gerekir, tamam bilime de saygılıyız ama herşeyi bilim çözemez falan ayaklarını geç. bugün için bilmediğimiz her şeyi mükemmel ve çözümlenemez olarak kabul edersek işimiz var. o zaman muhammed zamanında uzaya uydu göndermekten falan bahsedildiğini düşünsene bir, adama deli derlerdi (gerçi muhammed mirac ayağına göklere yükseldim deyince inanmış gerizekalılar ama). tamam sen allah'a inanabilirsin, öbür dünyaya, cennete inanabilirsin, sonsuz saygı duyarım. ama inanırken, inancını mantıklı göstermeye, bilimsel temellere oturtmaya çalışırsan, inanmayanlara kafir deyip yoldan sapmış olarak değerlendirirsen, evrende herşey çok mükemmel, allah'ın varlığına delildir falan dersen o zaman benim senin inancına olan saygım falan kalmaz. işte en basitinden sordum sana. inandığın kitabı bir defa okudun mu diye. okumadın. ondan sonra bilimin ne olduğunu bilmeden, öğrendiğin üç-beş bilimsel kelimeyle inanç sistemlerini bilimsel kalıplara sokmaya kalkma. sadece de ki: tamam mantıklı bir açıklaması yok ama ben inanıyorum. işte olay bu kadar.