yapabildiğim dönemlerde, ciddi anlamda kendime güven,eklemlerime bir fingirdeklik, kemiklerime sağlık sıhhat veren ama az kalan boş vaktimi pc başında veya uyuyarak geçirmeyi sevmemden dolayı mahrum kaldığım durumdur..
yataktan kalkarken gün ışığıyla cihat eden bünyem kendini erken kalkmaya alıştırmak ve sağlıklı bir birey olmak adına evli tanıdıklarımdan birini ayartmış, "kız sen çok kilo aldın..eşin akşama kadar dışarda bir sürü kadın görüyor, bu halin ne hemen spora başla " diye gaza getirmiştim..
yürüyüş yapmaya karar verdik..bir gün, sabah saat yedide buluştuk..o da arkadaşını çağırmış..yürüyoruz..ben az çok alışkınım dışarda koşturmaya..eee insan derse geç kalcam korkusuyla yaşaynca bayağı bi antrenmanlı oluyor..neyse beni hoca seçtiler..ben koşar adım yürüyorum..5 dk geçti geçmedi dilleri dışarı çıktı..nooldu dedim..yorulmuşlar..
durmak yok dedim..ebru şallı geldi aklıma.."çek karnı çeek çeek çeek" diyerek tempo tutturuyorum bunlara...
bi tanesi pes etti, dönüşte yarı yoldan aldık..diğeri de garibim çek,ndiğine ses çıkaramadı ama, sabahın o vakti yiyip de çıkmış, az daha gidiyordu..
ertesi gün uyanamadık(bizim sporumuz bu kadar olur)
akşama doğru telefonum çaldı..arayan o abla.."kbus benim her yerim ağrıyor..yürüyüşü bırakmaya karar verdim..eşim sen bu halinle de güzelsin dedi" dedi..
anlayacağın sözlük, yeni bir partner bulana kadar yürüyüş işim yattı...
evlilerle yola çıkmadan önce eşlerini de kna etmek lazım anladım..
aman canım bu erkekler de kadın dırdırı dinlememek için, he deyip geçiyorlar herşeye...