herkes uyudu yine içtimada düşünce
bazen tercih etmen gerekir bilmemeyi bilmeye
el değmemiş hayallerimin ortasında duran bir kara sevda
camına taş fırlatsam uyansa
cesaretimi topladım konuşacaktım
sen gelince sular altında kaldı anlatacaklarım
gözlerimin sığınağı kadar aralık kapım
ellerin gül kokardı sen diken satardın
hayır ağlamıyorum üstümden yağur bulutu geçti
hayır ağlamıyorum gözüme biraz sen kaçtı
çok tedirginim çünkü çok soğuksun yahu
yine ormanın içine doğru kaçtı ürkek bir ahu
gülümsemene hasretim
bağlanmış basiretim hem de kapalıymış kısmetim
boşuna beklemişim
bir sokak köpeği buldum ona sarıldım ağladım ağladım
sagopa
aklımı avla bir gafil kuş gibi mermiye değsin
ama bu canımı sakla başka bir can yok elimde avucumda
merhametine dön beni benden çal buna lüzüm var
yarım yanmış yarım donmuş aklım buna şaşmış
ama şaşmamam gerekmiş bu şaşkınlıklar aptalcaymış
senin kalbin ahşapçaymış
benimki kezzapça bu aşk ahmakça
geç ve köşene otur suskun
senin zamanın değil bu zaman
önce konuşmayı öğren
sonra kolay kavran
bu yollarda çok iyi olmalı manevran
ve mis gibi kokmalı sunduğun manolyan
yolcuların yolcusuyum
yolum tozlu topraklı
gerilmiş etten canbaz için ipler
asfaltın üzeri paramparça cambazlar
hepsini kaldırıp atar ölümden cımbızlar
var olan son gücümle yüzümü yüzüne çevirmeliyim
seni derhal görmeliyim
ama hayır bir kez daha acı cekerek ölmemeliyim
sana doğruları söylemeliyim
karşımda yollar ahval paranormal
ben yolruldum bir adım atmaya kalmadı takat
beni üzmeden söylemeye çalıstıklarının hepsi
yüzümü mosmor eden sert tokat.