- oyuncak olan fare ile deli gibi oynayıp, sonra da aynı fareden aynı hızla korkup kaçması.
- kendince bir takım siluetler görüp kovalaması ve tabi onlardan korkup kaçması.
- pencere pervazına büyük bir ustalıkla koltuğa zıplayıp çıkması ama dönüşte aynı yoldan geri inememesi.
- kucağıma oturunca elimi sevmek için sırtına değdirir değdirmez, 'ha, sen miydin!' diye irkilmesi.
- balkona çıkınca kuş cıvıltılarını duyup, onları göremediği için delirmiş gibi hareketler yapması.
daha çok var, geri döneceğim.
büdüt 1: aradan çok zaman geçti, daha da garip şeyler oldu.
- silkinmek için kafayı ve gövdeyi sallarken* sehpanın bacağına çenesini vurması, akabinde kal gelmesi.
- banyodaki dekor amaçlı ufak taşları tek tek pati darbeleriyle aşağı indirmesi.
- mutfak kapısını açayım diye içeriye oyuncağım kaçtı numarasını yapması. patisiyle kapının altından içeriye ufak oyun kağıdını mütemadiyen ittiriyordu yahu*.
- yaş mama için on saat yırtınarak bağırması, ama gıcıklığına iki dil alıp bırakması.