bir kırmızı koltukta yatarken,
ekranda dziga vertov dönerken
psinoza mavladı birden
şaşkınlık hasıl oldu
bir çapa bir votka bir ılık meltem
kıbrıs'ta dört ceset bir baker'ken
havariler mitler yazarken
uyku bastırıyordu
meneviş'ten gloryaya sokakta bir votka
kadıköy evinde jacques brel çalmakta
temmuz oldu yaz bitti
hoca kalk haydi
tayfa marquiz yolunda
her şey herkesleşiyordu
herkes her şeyleşiyordu
tarih durmadan yazılıyordu
ve dediler ki: ulus baker
gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen
gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen
gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen
gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen