kötü bir örnek olacak belki ama opeth kendi adıma aşure gibidir. ağzına bir kaşık çalarsın, içinden üzüm de çıkar fasulye de; portakal kabuğundan tut nohutuna, buğdayına kadar binbir çeşit besin kaynağı. demek istediğim hepsi birbirinden alakasız gıdalarken, biraraya gelip bambaşka bir sentez oluşturmak apayrı bir olaydır. aynı tavukgöğsü gibi. tavukla tatlı nalaka diyen elbet çıkacaktır, lakin bir kaşık tatlıya bakar o "nalaka". bir de aşure'yi herkes yapar ama o istenen tadı herkes yakalayamaz. o tat yakalandı mı tadından yenmez.
işte opeth de öyle bir müzik yapmış. her çeşit duyguyu ahenk içinde müziğinde barındıran, hem de o müziği dinlettirebilen.
ne demek istediğimi daha iyi anlamak için dirge for november'i dinleyin derim. başlangıç olarak da harvest'i seçerseniz daha güzel bir başlangıç yapmış olursunuz kanımca.