kutsallaştırma kişinin kaba olarak inandığı ya da hayatının temeline yerleştirdiği şeyleri, başkaları tarafından eleştirilmesin diye sığdırdığı kaptır. bunlara bayrak, vatan, allah, din, aile, toplum ya da ırk örnek olarak verilebilir. bunlardan özellikle ırk ve ırkın egemenlik kaygısıyla yarattığı bayrak ve vatan kavramları kişinin karşısındakini hunharca öldürmesine yani insanlıktan çıkıp bir kurşun asker misali sağa sola saldırmasını sağlayabilmektedir. kişi düşünmek ve tartışmaktan korktuğu için bu tür bir yola başvurmakta ve böylelikle sanal kavramlar üzerinden bir dünya yaratmaktadır. bu da acizliğin en büyük örneklerinden biridir.
din ve tanrı ile ilgli kavramlar ise daha karmaşık olarak değerlendirilmesi gereken kavramlardır. çünkü din ve tanrı kavramları tarihsel süreç içerisinde anlam verilemeyene getirilmiş bir tanımlama çabasıdır. bu da acizliğin bir diğer göstergesidir. kişi sorgulayamaz ya da anlamakta güçlük çeker ve bir nevi topu taca atar.
ırk kavramı ise insan ile hayvan arasındaki ayrımı kavrayamamış bünyenin ırkın tamamiyle sosyolojik bir kavram olduğundan bihaberdir. tabii ırkın biyolojik anlamı da vardır ancak bu anlamıyla ırk evrimsel süreç içerisinde kendiliğinden doğal süreçler sonucu ortaya çıkmış bir sistematik olmayan birimdir. hayvanlar için ırkın önemi büyükken, sosyal bir canlı olan insan için pek de bir öneme sahip değildir. çünkü özellikle üretebilme kabiliyetine sahip olan insan, üretim toplumuna geçmekle ırksal üstünlüğün becerisel üstünlüğe dönüştüğünü tarih içinde bize göstermiştir. buna rağmen halen ırkı kutsallaştıranların olması, acizliğin tarihsel kökenlerine bakılmasını bariz kılmaktadır.