kurulun soru hazırlama zamanı zannedersem bir kurul üyesinin bekarlığa veda partisine veya evliliğe veda partisine filan denk geldi. sınav boyunca sorulara sinmiş olan alkol hatta marijuana kokusu burnuma kadar geldi. soruları çözerken ben de aynen kurul üyelerinin partideki kafasını yaşadım bi an, özellikle "bir torbanın içinde 1den 90a kadar numaralandırılmış toplar"ın bulunduğu matematik sorusunda, çünkü 2004 yılında sordukları sordukları soruyu aynen, sayılarını bile değiştirmeden sormuşlardı, inanamadım! o anda soruyu hazırlayan kişinin kafasının ne kadar güzel olduğunu tahmin edip ben de aynı kafayı yaşadım işte... "yok ya ne sarhoşluğu, adam gençlere kolaylık olsun diye 2004 kpss'de çıkan sorunun aynısını rakamlarını bile değiştirmeden sormuş, kıyamam, canım..." diye duygulandım sonra, bu modda sorulara sevgimi de katarak çözmeye devam ederken avrupa birliği hede höde başkanının adı nedir * sorusuyla karşılaşınca bir anda titreyip kendime geldim. nasıl bir sınava girdiğimi düşündüm, avrupa'da bilmemne başkanı olmuş adamın adını bilemememin hayatıma/geleceğime dair zihnime yansıttığı olasılıklar tek tek gözümün önünden geçti. öğretmenler daha doğrusu öğretmen adayları gibi kpss'ye girme zorunluluğum da yoktu oysa ki. 2 sene önce mezun olmuş bir mühendis olarak önce asgari ücret üstünden yatırılan sigorta primlerimi, sonra günde 15 16 saat çalıştığım zamanları düşündüm. oradan öğrencilik günlerime döndüm, çimenlerin daha yeşil, güneş ışığının daha parlak olduğu günleri ve buna benzer pek çok olay ve durumu düşünüyordum ama hala avrupa birliği hede hödesinin adını anımsayamıyordum... geçmişi, geleceği, otu ve boku biraz daha düşündükten sonra önümdeki soru kitapçığında o an algılama sorunu yaşadığım bir dilde bir şeyler yazılı olduğunu farkettim, hatta cevap kağıdına işaretlemiş olduğum cevapları! evet, artık sınavın ingilizce kısmına geçmişim ve şalterler inik bir halde bunca soru cevaplamışım... ingilizce sınavının 20 sorusunu çözdükten sonra görevlinin ilk yarım saatin geçmiş olduğunu hatırlatmak amacıyla söylemiş olduğu "çıkmak isteyenler artık çıkabilir arkadaşlar" cümlesinden sonra kendime gelmem ve sınav salonundan çıkmam yaklaşık 2 dakikamı aldı. çıktım, bulutlu bir istanbul gökyüzüne karşı sigaramı yaktım, "on numara" diye söylendim kendi kendime, gülümsedim. gerekeni yaptım...
