erkekler

entry325 galeri video1
    64.
  1. Biz erkekler bu üç kadını adam gibi sevmesini beceremedik, Ne anamıza
    candan bir evlat, Ne eşimize candan bir koca, Ne de kızımıza candan bir
    baba olduk. Yıllarca üzerimizde emeği olan, her an her yaşta üzerimize
    titreyen, gözünde her zaman bebeği olduğumuz, Eve geç geldiğimizde
    uyumadığını gördüğümüz, okuldan dönerken. sokak ortasında gözleri bizi
    arayan, her davranışımıza sabır gösteren ve kırılmayan, bizim
    dertlerimize bizden daha çok üzülen, bizim için hiçbir fedakârlıktan
    kaçınmayan ANNELERiMiZ. Ve annelerimizin elinden devralıp hayatımıza
    anlam katan hayattaki en güzel dostumuz ve en tatlı arkadaşımız,
    helalimiz, hayat ortağımız, Çocuklarımızın annesi. Sıkıntılı anımızda
    başucumuzda gördüğümüz tek yardımcımız, Mutlulukta ve sıkıntılarda tek
    paylaşıcımız, hayatımızın rengi, en güzel şiirimiz, hayatımızın olmazsa
    olmazı, en büyük destekçimiz. EŞiMiZ. Birde prensesimiz. Bize
    sevdalı bir yürek. Hayatında ilk erkeği olduğumuz gülümüz. Akşamları
    bizi sabırsızlıkla bekleyen ellerimize bakan sevgi dolu bir çift göz...
    Her zaman ve her yaşta yanında olacağımızı bilen bize güvenen ve
    bununla gurur duyan bir tanemiz. Öcülerden ve cadılardan koruyan
    kahramanı olduğumuz, bize koruyucu melek gözü ile bakan; onun bize,
    bizimde ona âşık olduğumuz KIZIMIZ. Bunlar can, bunlar canan, bunlar
    hayatın bizzat kendi, hayatın anlamı, bizleri yüreklerine baş tacı
    yapan, değerleri dünyalık ölçülerle tartılmayan üç güzel insan. Bu üç
    kadını sevgilerin en yoğunu ile sevmek için düşünmeye gerek yok, bir
    neden aramaya gerek yok, Sevmemiz için annemiz eşimiz ve kızımız olması
    yeterli. Ama biz bizi herkesten çok seven bu kadınları adam gibi
    sevmesini beceremedik. Hep erkek rolünü oynadık. Belki de çok sevdik
    ama bir türlü sevgimizi ifade edemedik utandık, yakışmaz dedik.
    Masmavi düşlerinin altındaki sandalyeye tekme vurduk. Yüreğimizden çıkan
    sevgi sözcüklerini dudaklarımızı kapayarak ağzımızın içine hapsettik
    söylemedik erkekliğe sığdıramadık. Bal aldığımız çiçeğimizin kıymetini
    bilemedik. Üzerimizde emeği olan bizim biz olmamızı sağlayan yegâne
    varlıklara, her şeyimiz olan kadınlara bize verdikleri sevginin yarısı
    kadar dahi sevgi veremedik. Neden eşimize küçücük bir hediye almak
    bize ağır geldi Annemizin hatırını sormak ve gönlünü almak için telefon
    açmamızı neydi engelleyen, Kızımıza içten sarılıp öpüp koklamamıza hangi
    güç karşı çıkıyordu. Neden herkesten fazla onlara güler yüz
    göstermedik. Neden seni seviyorum demedik, Ellerimizden kayıp gitmeden,
    Hayal dünyamızın üç tane nadide yaprağı düşmeden... Sorguladıkça
    nedenini bizde bilemedik. Onlarda bilemedi yüreğimizdeki sevginin
    bağbozumu zamanını Bazen de sevdik ama orantı kuramadık yüzümüze
    gözümüze bulaştırdık. Ya annemizi çok sevip eşimizi boşladık. Ya
    eşimizi çok sevip annemize ilgisiz kaldık. Bilemedik sevginin soyut
    bir kavram olduğunu, Herkesi sevmeye yetecek kadar bir yüreğimiz
    olduğunu Ve tonlarca ağırlıkta sevgiyi taşıyabileceğini. Ruhumuzdaki
    dalgalarda gemilerini alabora etsek de, Onlar bizi karşılıksız hiçbir
    menfaat gözetmeden seviyorlar. Oğlu olduğumuz için, Eşi olduğumuz
    için, Babası olduğumuz için, Eğer onların bu sevgilerine karşılık
    birazcık emek harcasaydık, bakışlarımıza bahar mevsimlerini getirseydik,
    Yani demem o ki sevgilerini hak etseydik. Bu üç kadında bizim için
    canını verirdi. Dedim ya biz bu üç kadını adam gibi sevmesini
    beceremedik.
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük