(bkz: hülya abla)
sigara içiyorum. evdekilerin haberi yok gizli saklıyım kendimce. evden dışardaysam problem yok eğer hülya abla beni yakalamadıysa...
dışardan yeni gelmişimdir. kapıyı kapatır kapatmaz o gelir.
hülya abla: (burnunu bir tazı misali yüzüme yaklaştırarak) aa beyazatlinick sigara kokuyorsun sen, yoksa??
beyazatlinick: ne diyorsun hülya abla ya yuh artık.*
eger evdeysem banyoyu kullanıyorumdur sigara için.boynumu banyo pencerisine doğru uzatıp üfler, izmariti de pencereden dışarı atarım. buhar, şampuan geçeeeer gider. * banyo penceresi de apartmanın saçma sapan bir boşluğu vardır bahçeyede açılır. *
bir gün geç kalkmışım öğle civarı kahvaltı yapıyorum. bu geldi kahve içmeye. aynı masadayız. annemi bana püskürtür ilk. annem de (bkz: sabah kalkmak bilmez akşam yatmak) repliğini kullanıp onurlandırır beni. ben güler geçerim. derken;
hülya abla: ya sizin pencerinin önü o kadar çok izmarit dolu ki nasıl oldu öle o?
beyazatlinick: hop! nolmuş? ne pencere? hangi?
beyazatlinick anne: alla alla çocuklar mı girip içmişler acaba?
bu kadının kafasının üstünde hare var yeminlen der ağlarım içime. ama öbürü susar mı hiç.
hülya abla: yok abla ne çocuğu. ben görürdüm girse. * serap içip içip oraya atıyo kesin.
beyazatlinick: serap mı içiyor? hee içiyo zaten o, tamam odur, evet.
serap; üçüncü kat komşu kızı. özür dilerim serap.