Keynes ile aynı yıl -1883- doğan ve açık söylemek gerekirse onun karizması altında ezilen ve hatta onu kıskanan iktisatçıdır. Görüşlerinde mantıklı olanı bulmak için yeniyi aramak değil de "yeni için yeni" düsturunu görmek pek de zor değil. Ve bu nedenle de çelişkileri apaçık ortadadır. Hatta bu "yeni" arzusu benliğinde o kadar baskındır ki iktisatın temel kavramlarından biri olan karı da özetle şöyle açıklar: Kapitalizm aslında dairesel bir döngü içeririr. Fakat bununla sınırlı kalmaz aynı zamanda genişleme ve küçülmeleri de içinde barındırır. bu çıkışları ve inişleri yapan da "yeniliktir". Örneğin kapitalizmin dairesel döngüsü 3 bıçaklı jiletin piyasasıdır. çıkışı yapan ise 5 bıçaklıyı bulan yeni fikir. Düşüş ise bu yeni fikre doğan talepten sonra diğer 5 bıçaklı jilet üreten girişimcilerdir. Yani bu piyasaya sonradan üşüşen girişimciler. Çünkü aynı Ricardo'nun difransiyel rantının toprak sahiplerinde oluştuğu gibi arz artar ve kapital düşer, fakat dairesel döngüsünü de kısa zamanda kazanır. Yani kar, başlı başına yeninin üretimesidir. Aslında bu deyişle tüm iktisat otoritelerine karşı çıkar. Misal olarak Marx'ın karı olan emek maliyetinin sömürülmesi tanımına karşı çıkar ve hatta bunu bizzat da belirtir. Ama garptir ki Joseph'in "yenilikçi"liği maliyeti azaltan yeni bir yöntemin keşfini de içerir ki bu da aslında belirtmesine rağmen Marx'a pek de karşı çıkamadığıdır.
Özel hayatında ise oldukça kederli ve hatta özenti bir ruh halini yaşatır. 5 senedir aşık olduğu ve evlendiği karısı 1 yıl sonra doğumda ölür. Bu olayda onun iki özelliğini de bulabiliriz. Joseph bu anıyla yaşar ama karısının Paris'te hizmetçilik yaptığını da herkesten saklar. Çünkü burjuvazi karaktere büyük ölçüde düşkündür. Ve çevresini de bu ölçüde kurar.
1942'ye gelindiğinde ise Joseph hayatının en büyük çelişkisini ortaya atar ve kendini de küçültür. Belki 2. Dünya Savaşı'nın varlığından ötürü kapitalizmin çökeceğini ifade eder ki o kapitalizmi yaratan burjuvaziye aşık birisidir. Fakat Marx'a yine karşı çıkar. Kaitalizmin onun dediği gibi çökmeyeceğini iddia eder. Kapitalizm çökecektir çünkü bu sistemi yaratan burjuvazi elitin, yönetilen sınıftaki karizması düşüktür ve düşecektir. Yani bu büyük tanınmış iktisatçı şaşırtıcı olarak sosyolojik bir tanımlama yapar. Burjuvazinin karizması düşünce, yenilikçi olan herhangi biri- ki ona göre herhangi biri yenilikçi fikri keşfederse burjuva olur- bu yeniliği yapmaz. Yapmaz ise kar, o da olmassa kapitalizm olmaz. Sosyolojik olarak doğru olsa da burjuvazi eliti salt sahip olduğu karizmayla sınırlayarak onun para güdüsünü ve onun sağlayacağı refahı görmez ya da "yeni için yeni" inancıyla görmek istemez ve materyalist marx'ın karşısına bu soyut tutumla çıkar. Joseph'in bu kendi teorisi üstüne öğrencilerine ders vermemesi üzerine bir bilim adamı şu değerlendirmeyi yapmıştır:"formülleştirmelerinin yetersiz olduğunu hissetmesinden ötürü bunu gerçekleştirememiştir.
Joseph'in belki de hayatında tek somut başarı bir Mısırlı prensin danışmanlığı sırasında bölgedeki tarım maliyetini düşürürken, çiftçilerin gelirini de iki misli arttırmasıdır.