dil oyunları

entry5 galeri
    4.
  1. postmodern edebiyatın en önemli özelliklerinden biri.
    dil oyunları: birçok araştırmaya bakıldığında postmodernistler, dilin gerçekliği temsil eden değil onu kuran bir yapı olduğunu söylerler. bu dil oyunları genel başlığı altında çeşitli yeni-küçük başlıklar atarak olayı biraz daha açmaya-genişletmeye çalışacağım.
    postmodernizme dair tartışmalara bakıldığında ilk akla gelen isimlerden biri olan fransız sosyal-felsefeci jean-françois lyotard’a göre toplumlar, sade teknolojiler etrafında düzenlenmez. aynı zamanda dil oyunları ve söylemler etrafında da düzenlenir. özellikle de anlatıların-söylemlerin toplumsal yaşamdaki rolüne belirgin şekilde dikkat çeker. yeni bir çağa, postmodern çağa girdiğimizi ileri süren lyotard, büyük anlatıların çöktüğünü iddia eder. ve tüm grand teorilerinin güvenilirliğini yitirdiğini belirtir ki bu da zaten postmodernizmin modernizme sunduğu en büyük eleştirilerden biridir. lyotard postmodern durum adlı kitabında şöyle yazar:

    "toplumsal bağ dilseldir, fakat tek bir iplikle örülü değildir…hiç kimse bütün bu dilleri konuşmaz, hiçbir evrensel meta-dile sahip değildirler…kurtuluşunun amacının bilimle ilgisi yoktur, hepimiz bu ya da başka öğrenme disiplininin pozitivizmine bağlıyız, eğitimli düşünürler bilim adamlarına dönüştü, eksiltilmiş araştırma görevlileri bölümlere ayrılmış oldu ve hiç kimse bunların hepsine hükmedemez."

    toplumsalın çeşitliliğinden, çeşitlenmesi gerektiğinden dem vuran lyotard aynı şeyi dil de dile getirir. wittgenstein’in dil oyunları kavramından etkilenen fransız düşünür dil oyunlarının birbirleriyle karşılaştırılamaz oldukları düşüncesindedir. dil oyunlarının çeşitliliğinin anlamaya-metne olumlu katkılar sağladığını savunur.
    tekrarlamak gerekirse, postmodern roman denince akla ilk gelenlerden biridir dil oyunları. bu açıdan bu kategoriye üye olanlar, dilin gerçekliği temsil eden değil, onu kuran bir yapı olduğu önermesinden hareket ederler ve amaç gerçekliğin temsilimden ziyade anlam çoğulluğuna dönüşür. çünkü dil, az önce de belirttiğim gibi bir gerçekliği temsil etmez, belli bir anlamda tam aksine gerçekliği kurar.
    2 ...