aslında büyük mesajları olan, insanın kafasına dank eden bazı sonuçları beyinde doğurmasını bilen (anlayabilene tabi) ve herşeyden öncesi insana kendini kötü hissettiren (bu iyi bir film olduğunu gösterir) bir film.
biz bu zamana kadar ne yaptık? katlettik. kaybettik. yıktık. yaktık. betonların yeşillerden daha iyi olacağını düşündük. ilk insanlar iyi değildi ahali! hz. adem hz. havva... iyi değillerdi. ya da onların çocukları iyi insanlar değillerdi. kötülük bir kere kazandı aziz dostlar! ve ardından aç gözlülük başladı. insanlar kan dökmeye başladı. birbirlerinin kanını döktü. bunun sebebi huzur bulmak değildi. huzur bozmaktı.
bu filmi izlediğimde kendi kendime dedim ki ''eğer ilk insanlar iyi olsalardı belki de biz de bu filmdeki varlıklar gibi olacaktık.'' ve aslında hiç de kötü olmayacaktı. oradaki insanların yaşayışlarını gördükçe ''evet biz bunları kaybetmişiz işte'' dedim. ve zaten filmin anlatmak istediğiyle buydu. bizim neyi kaybettiğimizi bize göstermekti.
orada bir savaş vardı. bir tarafa çıkarları için, zengin olmak için saldırıyorlardır; diğer taraf ise kendilerine ait olan şeyleri korumak için, savunuyorlardı. basit bir bilimkurgu filmi gibi gelebilir insanlara. fakat aslında anlatmak istediği şeyler var. ve bunlar üzücü şeylerdi bunlar.
dünyanın en büyük nimeti nedir diye sorulduğunda cevap ya elektrik oluyor, ya internet, ya telefon. artık nimet diye addedilen şeyler bunlar oluyor. çok normal değil mi? ama ne yazık ki dünyanın en büyük nimetinin 'saflık' olduğunu bilen insanlar çok az.