küçükken, betonlaşmanın yeni yeni hız kazandığı zamanlarda, mahalle maçlarına hazırlandığımız küçük bir alan vardı apartmanın altında. ne güzel tebeşirle özene bezene çizmiştik saha çizgilerini. günlerden bir gün yine sokağa indiğimde apartmanın manyağı zeynep teyzenin küçük kızı betül'ü santra noktasına sıçtırdığını gördüm. zaten o günden sonra da o kadının yüzüne bile bakmadım. sanırım en büyük travmam buydu çocukkene.