türk futbol tarihinin en önemli maçlarından birisidir. zamanının en güçlü takımlarından manchester united ile türkiyeden yeni şampiyonlar ligine katılacak olan galatasaray karşı karşıya. kura çekimini hatırlarım. kura çekimini sunan sunucu manchester united ismini duyunca birkaç saniye falan suskunluğa gömülmüştü. bayağı gülmüştüm. ama adamlar haklıydı. manchester o zamanlarda şampiyonlar liginin favorisi olarak gösteriliyordu.
sırf galatasaray tarihi fark yiyecek diye hiç bir ciddi kanal maçı almamıştı. o zamanların şanslısı tgrt'ye gün doğmuştu tabi. ben de galatasarayın tarihi bir fark yiyeceğini düşünüyordum ama yine de maçı izlemeye başladım meraktan. ilk 15 dakika tam da herkesin beklediği gibi 2 tane gol yemiştik ve 22 tane daha yiyeceğiz gibi gözükmekteydi. ama olan oldu ve arif uzaktan schmeichel'ı avladı ve bize moral gelince çanakkale geçilmez modunda çok iyi bir savunma yapmaya (başka türlü fark yerdik zaten. bende maçın full görüntüsü olduğundan adamların nasıl hücum ettiğini gördüm. özellikle 2.yarı real karşısındaki barcelona gibi hücum ediyorlardı) ve çok güzel kontratağa çıkmaya başladık. sonrasında da biraz şans biraz iman 2 gol daha geldi. sonunda bizim kıçıkırık! galatasaray (avrupalılara göre) avrupanın en güçlü takımı manchester united karşısında old trafford'da 2-0'dan 3-2 öne geçmişti. sonra cantona 1 gol daha attı. ama yine de turu geçen biz olduk.
yanlız ben manchester united taraftarının hiç bu kadar kudurduğunu görmemiştim. 2.yarı'da adamlar her hücumda coşuyordu. neredeyse hiç birisi oturmuyordu yerine. müthiş bir uğultu oluşuyordu. ama manu da öyle bir paslaşarak oynuyordu ki diyecek söz yoktu. adamlar hakikaten dehşetti. ama bizimkilern yüreklerini geçemediler.
kısacası hayatımda en çok tepindiğim maçlardan birisi.