tam hatırlamıyorum, lise bir veya ikinci sınıftaydım. bir kız arkadaşım var çok seviyorum ama sorunlar var falan. melankolik takılıyoruz o aralar. neyse böyle günlerden bir gün üsküdar da, kız kulesinin tam karşısında oturuyorum. yaklaşık yirmi metre kadar sağımda üç tane genç ellerinde gitarlar şarkı söylüyorlar. ve birden üç dört..! girdiler:
zaman akar zaman gider
bir sıkıntı biner bedenime
her dakika ve her saniye
çırpınır yüreğim hasretine
şu insanlar arasında yapayanlızım
yanlızlığım sensin
uzaktan da olsa konuş
konuş benimle bak gelecek sesin
alışamadım ben bu kente
alışamadım sensizliğe
soluduğum bu şehir
artık benim değil
o gölge veren ağaç
artık burada değil
bildiğim güzellikler
yabancılaştı bana
göklerde parıldayan
benim yıldızım değil
şu insanlar arasında yapayanlızım
yanlızlığım sensin
uzaktan da olsa konuş..
konuş benimle bak gelecek sesin...
alışamadım ben bu kente
alışamadım sensizliğe...
kimdi bu parçayı yapan.. hemen eve gidip araştırdım ve sonuç: haluk levent..! o gün girdi hayatıma..
bugün haber merkezinde karşıma çıkan ilk haber ise haluk levent in dolandırıcılıktan gözaltına alındığı. neden bilmiyorum, sanat yapan insanların, özellikle müzisyenlerin böyle şeyler yapabilecekleri aklıma gelmiyor.. keşke hiç bulaşmasaydın bu işlere.. keşke sen türkünü söyleseydin sadece..