hasan ali toptaş eseri.
roman mı, masal mı tartışırım, o derece büyülü.
kesinlikle sıradışı. var mı yok belli olmayan mekanlar, olup olmadığı tartışılır adamlar ve şehirler ile başlı başına masal. adı yeter zaten.
1. baskı 2005.
biraz alıntı yapalım:
"hem de öyle hızlı kayboldu ki, bir an için karşımdaki şehir onun yokluğundan ibaretmiş gibi göründü bana."
"türküleri geride bırakarak tozlu kasabalardan yükselen ninnilerin içinden geçiyormuş hatta uğuldaya uğuldaya, ninnileri bırakarak insanların şeklini alan alışkanlıkların, onları bırakarak mendil uçlarına işlenen dayanılmaz hasretlerin, hasretleri bırakarak kırların, kırların bırakarak ezan seslerine karışan köpek havlamalarıyla arpa yüklü kağnı gıcırtılarının ve çocuk ağlamalarının içinden geçiyormuş."