annem geçen yıl ramazan ayında bir eve sohbet dinlemeye gitmiş. sohbeti yapacak bayan hoca, istanbul'dan gelmiş ve kamuoyunca bilinen bir tarikatın mensubuymuş. neyse, sohbet başlamış ve söz her nasılsa şehitlik konusuna gelmiş, hocahanımın bu konudaki görüşü aynen şöyleymiş:
- şimdi güneydoğu'ya savaşmaya giden gençler orada ölüyor, hemen şehit diyorlar, durun bakalım, abdesti gusülü var mıydı?
işte böyle sözlük... o genç, sırf seyrek bıyıklı AKP'li bir tanıdığı olmadığı için o bölgeye gider, ''vatan toprağıdır'' der ses çıkarmaz. çobanla teröristi ayıramayacak derecede miyop olan komutanları tarafından daha acemi oluşuna bakılmadan yıllarca dağda kalmış militanların önüne sürülür, ''hadi hayırlısı'' der. çok bunalınca ana-babasını, memleketini, sevdiğini düşünüp, sigaraları uç uca ekleyip avutur kendini. ve bir gün o en yüce mertebeye erişir, rabbinin yanına gider... tabutunu bayrağa sarıp veriverirler babasının eline... ne için şehit olmuştur bu fidan? bizleri o götü boklu peşmerge bozuntularından korumak için... hepimizi; beni, komşumu, filistin için kıçını yırtarken şehitler için evine bayrak bile asmaya üşenen sözde islamcı çakalları, yukarıda bahsettiğim abdestinden şüphe eden tarikatçı zilliyi, yukarıda entrysini okuduğunuz, vatan gayreti ile din gayretini ayrı şeyler zanneden, ''vatan sevgisi imandandır'' hadisinden bihaber yazarları korumak için...
sizce de boş yere can vermiş sayılmaz mı? şunlar için değer mi yani?