lars ulrich'in çok kötü kalpli olmamasına rağmen sağlam çatlak olduğunu, kirk hammett'ın gittiği sürücü kursunda yazdığı şarkı sonrası aldığı alkışlar karşısında bile alçakgönüllü bir şekilde gülümseyen süper bir insan olduğunu ve james hetfield'ın gerçek bir yaşayan efsane olduğunu gösteren filmdir. Bir metallica sever olmak dışında, belgesel türü açısından da çok başarılı bir film olduğunu gözlemlemek daha da mutluluk verici.