Âşıkın çıkardığı âh'ın adı zefre'dir. Bu âhı çıkaramayan âşık, sıcak hava kalbin üst kısmındaki soğuk kısma girerek rutubete dönüştüğü için aşkını ağlayarak açığa vurur. Bu kadar da değil; ibnü'l-Arabî, kalpten ciğerlere sirayet etmesi halinde, âh sadâsıyla birlikte çıkan nefesten yanık kokusunun yayılacağını söylemektedir. Bazan aşk şiddeti dolayısıyla "tecvîf-i kalbi yarar". O zaman tencerede kaynayan suyun fıkırtısına benzer bir ses duyulur ki, bu ses vecbe, sayha ve recfe diye adlandırılmaktadır. Eğer ateş kalbi ve ciğeri yakıp pişirirse, hal sahibi ölebilir. Nitekim evliya menkıbelerinde semâ meclislerinde ruhlarını böyle teslim edenlerin isimleri zikredilmiştir. ibnü'l-Arabî yorumcusu Ahmet Avni Konuk "Bunlar aşk-ı ilâhînin şehidleridir" diyor.